2000'de Yeni Gundem 10/01/01
http://www.yenigundem.html
Bilincini yitirene serum
GÜNDEM / İSTANBUL - Ölüm orucu eylemcilerinden bilincini kaybedenlere müdahale
edilerek serum takıldığını bildiren TTB, zorla müdahalenin bir hekim uygulaması
olmadığını ve hasta haklarına aykırı olduğunu yineledi.
Ölüm orucu eylemleri bugün 83. gününe giriyor. Ölüm orucundakilerin durumlarının
her geçen gün daha da kötüye gittiğini, ancak cezaevlerinin sivil toplum
örgütlerine kapatılmasından dolayı sağlıklı bilgiler edinemediklerini belirten
Türk Tabipler Birliği İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Dr. Yeşim İşlegen, tutuklu
ve hükümlülerde bu dönemde özellikle boşaltım ve dolaşım sistemlerinden, sinir
sisteminde ciddi rahatsızlık görüldüğünü ifade etti. Eylemcilerde ciddi kilo
kaybı ve böbrek yetmezlikleri, hafıza kaybı ve kalıcı körlük yaşandığını
söyleyen Dr. İşlegen, sakatlıkların her geçen gün daha da arttığına dikkat
çekti.
Ölüm orucu eylemcilerinin 60. günden itibaren ölüm sınırına girdiğini ancak bunun
üst sınırının tıbben bilinemediğini belirten Dr. Yeşim İşlegen şunları
söyledi: "Daha önce yaptığımız açıklamalarda, ölüm orucu eylemlemcilerinin
60. günden itibaren ölüm sürecine girdiğini belirtmiştik. Bu tıbben, ölüm
sürecinin başladığı anlamına gelir. Bu konuda, üst sınırın ne olduğu konusunda
kesin bir şey yok. Ancak dünyada şu ana kadar en uzun açlık grevi ya da ölüm
orucunun 137 güne kadar çıkabildiğini biliyoruz. 1994'te Almanya'da bir RAF militanı
137 gün açlık grevinde kalmıştı. Tıbben ölüm orucu ile açlık grevi arasında da
bir fark yok. Yaşama sürelerini açısından da ciddi bir fark yok. İçsel ya da
dışsal, olumlu ya da olumsuz durumlar da bu sürenin uzaması ya da kısalması
üzerinde etki yapar. Yine bu süre, kişiden kişiye de değişiklik gösterebilmekte.
Türkiye'deki cezaevlerindeki sağlık koşulları bu sürenin kısalmasına etki yapar
nitelikte. "
Eylemcilerden bazılarının bilinçlerini yitirdiği, bu kişilere serum takılarak
besleme yapıldığı ancak bilinci yerine gelen eylemcilerin daha sonra beslemeyi
reddettiği yönünde bilgiler aldıklarını ifade eden Dr. İşlegen, zorla beslemenin
bir hekimlik uygulaması olmadığını ve hasta hakları ihlali olduğunu yineledi.
'Yaralılar hâlâ tedavi edilmiyor'
GÜNDEM / İSTANBUL- Kartal Özel Tip ve Edirne F Tipi Cezaevlerindeki müvekilleri ile
görüşen Av. Ercan Kanar, görüşmelerden edindiği izlenimleri rapor haline getirdi. 3
sayfalık raporu İstanbul Barosu, Çağdaş Hukukçular Derneği ve İHD'ye veren Kanar,
operasyonlar sonucu yaralanan tutuklulara yeterli tıbbi müdahalenin yapılmadığını
bildirdi. Raporda, acil tıbbi müdahaleye gerek duyan tutuklularla ilgili şu bilgilere
yer veriliyor:
EDİRNE F TİPİ CEZAEVİ
Yusuf Karaca: Ölüm orucunun 76. gününde zorla hastaneye götürülerek kanı alındı.
Bayrampaşa'da toplu dayaktan geçirildi. Ramazan Sadıkoğlu: Konulduğu hücrenin
kapısı ilk 7 gün hiç açılmadı. Ali Yalçın: Ölüm orucu etkisiyle sağlık durumu
bozuldu. Yusuf Karaca, Adil Kaplan, Ökkeş Karaoğlu, Özgür Çelik: Ölüm oruçları
78. güne girerken tedaviyi kabul etmiyorlar. Çelik'in durumu ağır. Hasan Açan:
Çanakkale'den getirilirken 3 gün silahlı tacize uğradı. Açlık grevinin 29.
gününde. Yediği dayaklar yüzünden vücudunun çeşitli bölgelerinde yaralar oluştu.
Mehmet Doğan: Saldırılar sonucu kolu kırıldı, kolunda şarapnel parçaları var.
Ölüm orucunda. Mustafa Gök ve Mehmet Yaman: Ölüm orucuna devam ediyorlar, durumları
ağır. İsmet Sınağ: Saldırılarda bacağı kırıldı. Tedavi edilmedi. Bülent
Yiğit: Dipçikli saldırı sonucu beli kırıldı.
KARTAL CEZAEVİ
Yemiş Ayrıç: Ölüm orucunun 10. gününde. Ümraniye Cezaevi'nden getirilirken
başından ve bacaklarından darbeler aldı. Bacaklarında hala morluklar var. Operasyonda
kullanılan gaz bombaları nedeniyle sesinde kısıklık sözkonusu. Cinsel tacize
uğramış. Kartal Özel Tip Cezaevi'nde, ölüm orucunda 29, açlık grevinde ise 34
kişi bulunuyor.
Tutuklamalar hukuksuz
HABER MERKEZİ- Cezaevlerine gerçekleştirilen müdahaleyi kınayan ve F Tipi
cezaevlerini protesto etmek isteyen kitleye polisin saldırarak, 40 kişiyi gözaltına
alması ve bu kişilerden 4'ünün tutuklanması tepkiye neden oldu. ÖDP İstanbul İl
Örgütü'nde bir açıklama yapan İl Başkanı Vahit Genç, cezaevleri katliamının
sorumlusu olan hükümetin, en küçük demokratik protestolara bile tahammül
edemediğini vurguladı.
Genç, 7 Ocak günü yapılmak istenen açıklamanın ardından gözaltına alınan 40
kişi arasında bulunan partilerinin İstanbul İl Sekreteri Sinan Tutal, üyeleri Erdal
Karahalı ve Sebahattin Oğraş'ın tutuklanarak Bayrampaşa Cezaevi'ne, İHD İstanbul
Şubesi YK Üyesi Nimet Tanrıkulu'nun da Bakırköy Kadın ve Çocuk Ceza ve Tevkifevi'ne
gönderilmesini kınadı. Hükümetin cezaevlerinde ve ülke genelinde istikrarı kan
akıtarak, şiddet kullanarak, en küçük demokratik tepkileri dahi şiddetle bastırarak
sağlamaya çalıştığını belirten Genç, "Demokrasi mücadelesini sekteye
uğratmak, gözdağı vermek amacı ile tutuklanan arkadaşlarımızın derhal serbest
bırakılmasını istiyoruz" dedi. İHD İstanbul Şube Başkanı Eren Keskin de,
devletin sokakta verilen mücadeleyi engellemek isteğini belirterek, "Bizim halka en
yakın olduğumuz yer sokaklardır. Biz sokağa çıkmaya devam edeceğiz" dedi.
İHD'liler ifade verdi
İHD Ankara Şube Başkanı Lütfi Demirkapı ve 6 yönetim kurulu üyesi
"cezaevlerindeki ölüm oruçlarını desteklemek ve F tipi cezaevlerini protesto
etmek amacıyla yapılan eylemleri organize ettikleri" gerekçesiyle haklarında
açılan soruşturma kapsamında, DGM Savcısı Hamza Keleş'e ifade verdi. Demirkapı ve
6 yönetim kurulu üyesi dün Ankara DGM'ye gelerek, gün boyunca ayrı ayrı Hamza
Keleş'e ifade verdi. Yöneticiler daha sonra DGM'den ayrıldı. Soruşturmanın, TCK'nın
169. maddesi uyarınca sürdürüldüğü belirtildi.
İzmir'de suç duyurusu
İHD İzmir Şubesi, dernek binasının 10 gün süreyle kapatılmasının yasalara ve
uluslararası anlaşmalara aykırı olduğu gerekçesiyle İzmir Cumhuriyet
Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
İHD İzmir Şubesi YK Başkanı Günseli Kaya, İHD yönetici ve üyeler ile ve bazı
sivil toplum örgütü temsilcilerinin de destek verdiği suç duyurusu öncesinde basına
bilgi veren Kaya, Cumhuriyet Savcısı'nın başvurunun gereklerini yerine getireceğini
ümit ettiklerini söyledi.