Ölüm orucu direnişinin talepleri konusunda devletin ve
emperyalistlerin yönlendirmesi ile “16 maddenin kaldırılması ile direniş bitecek”
havası yaratılmak istenmesi karşısında, direnişe 19 Aralık öncesi başlayan ve
onlarca şehitle direnişin bugüne taşıyan cephe tutsaklar örgütlenmesi Ahmet Özdemir
imzasıyla 15 Nisan günü bir açıklama yaptı.
15 Nisan 2001
IMF Programının Bir Parçası Olan F Tiplerine Karşı DİRENİŞİMİZ
SÜRÜYOR
Demokrasi, Adalet, İnsanca ve Onurlu Yaşam İçin Ortaya Koyduğumuz
TALEPLERİMİZ GEÇERLİLİĞİNİ KORUYOR
Son günlerde 'taleplerimizden vazgeçtiğimiz, F Tiplerini artık kabul ettiğimiz' şeklinde
ifadelere rastlanmaktadır.
Tüm kamuoyuna ilan ediyoruz: Taleplerimizde bir değişiklik yoktur.
(...)
Tecrit ve işkence SÜRÜYOR. Direnişimiz SÜRÜYOR ve her gün yeni ŞEHİTLER VERİYORUZ.
Haklı, meşru, demokratik TALEPLERİMİZ İÇİN ölmeye devam ediyoruz.
1- DHKPC, TKP(ML), TİKP DAVASI TUTSAKLARI olarak, 20 Ekim 2000’de süresiz açlık
grevine başladığımızda, ve 19 Kasım 2000’de eylemimizi ölüm orucuna çevirdiğimizde
kamuoyuna ilan ettiğimiz taleplerimiz geçerlidir:
ÖLÜM ORUCU EYLEMİMİZİN TALEPLERİ:
- F Tipi Hücre Hapishanelerinin kapatılması,
- 3713 Sayılı Anti-Terör Yasasının tüm sonuçlarıyla kaldırılması,
- Üçlü Protokolün iptal edilmesi,
- DGM’lerin kapatılması,
- Buca, Ümraniye, Diyarbakır, Ulucanlar, Burdur hapishanelerindeki katliam ve işkencelerden
sorumlu olanların yargılanması,
- İçeride tedavisi mümkün olmayan hasta tutukluların salıverilmesi.
Bunlara ek olarak;
19-22 Aralık katliamını yapanlar yargılanmalı ve gerçekler açıklanmalıdır.
2- Bu talepler dışında, ölüm orucu direnişçilerinin taleplerinden vazgeçtiği şeklindeki
açıklamalar spekülasyondan ibarettir.
Keza, bazı tutuklular adına ortada dolaştırılan bir başka talep listesi daha vardır
ki, onun da 20 Ekim’den bu yana sürdürülen direnişimizle ilgisi yoktur. Sözkonusu
talepler, 19 Aralık’tan sonra ölüm orucuna başlayan azınlık bir grubun
talepleridir.
3- Devlet ve esasta devrimcilere, devrimcilerin kollektif yaşamına, dayanışma içinde
olmasına karşı çıkan bazı “sol” görünümlü kesimler, direnişimizin başından
bu yana, taleplerimiz üzerinde çarpıtma ve spekülasyonlar yapmaktan geri durmamışlardır.
... 28 Ekim 2000’de yaptığımız açıklamayla, olmuş ve olabilecek tüm spekülasyonlara
karşı şöyle demiştik:
“Bugün gündem, emperyalizmin IMF ve Dünya Bankası aracılığıyla halklarımıza yönelik
kapsamlı saldırısıdır. F tipi hücre hapishaneler de bu saldırının önemli bir parçasıdır...
Bizim direnişimiz, devletin yürüttüğü yalan, demagoji ve provokasyon girişimleriyle
karalanamaz. Taleplerimiz nettir. Ve taleplerimiz kabul edilinceye kadar direnişimizi
kararlılıkla sürdüreceğiz.”
Bütün sözlerimizin, öngörülerimizin doğru olduğu ortadadır.
Açlığa, yoksulluğa, zulme karşı mücadele artık meydanlara yüzbinleri çıkartmaktadır.
İktidar bunun karşısında yine baskılara, yasaklara, gözaltı, işkence ve
tutuklamalara başvurmaktadır.
F Tipleri, işte IMF’nin bu programı için, bu dizginsiz sömürü, soygun ve
emperyalist talan için yapılmıştı. Halkın dışarıdaki açlığının da, içeride,
biz tutsakların açlığının da sorumlusu, IMF’dir.
HAKLI, MEŞRU, DEMOKRATİK TALEPLERİMİZİ KABUL ETMEYENLER, ŞEHİT DÜŞEN YOLDAŞLARIMIZIN
DA KATİLİDİRLER.
YOLDAŞLARIMIZIN KATİLİ, IMF VE AMERİKANCI HÜKÜMETTİR!
(...)
Korkmamanın, yılmamanın, direnmenin mümkün ve zorunlu olduğunu gösteriyoruz.
DEVRİMCİ DÜŞÜNCELERİN YOKEDİLMESİNE, TASFİYE EDİLMESİNE, NE PAHASINA OLURSA
OLSUN İZİN VERMEYECEĞİZ.
Her şehidimiz, onların yenilgisidir. Bizi teslim alamadıklarının ve alamayacaklarının
kanıtıdır. Söylediğimiz tüm sözlerimizin arkasındayız...