İHD, TİYAD, MAZLUM-DER'in Sincan F Tipi cezaevi raporu
http://www.ihd.org.tr
SİNCAN F TİPİ CEZAEVİ İNCELEME GEZİSİ RAPORU
Bu rapor; 28.7.2000 tarihinde Adalet Bakanlığı'nın çağrısıyla, Sincan F Tipi
Cezaevine düzenlenen "inceleme gezisine" katılan İnsan Hakları Derneği
(İHD), Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TİYAD), Türkiye
İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneği
(MAZLUM-DER) temsilcilerinden, imza sahiplerinin inceleme ve değerlendirmelerini
içermektedir.
17 kişiden oluşan grubumuz sabah saat 10:00'da Adalet Bakanlığı önünde buluşarak,
bakanlığın temin ettiği araçla cezaevi inşaatı şantiye sahasına hareket
etmiştir.
İncelemelere bakanlık adına bir bakanlık bürokratı hakim, bir kontrol mühendisi ve
yüklenici firma yetkilisi refakat etmiştir. İnşaat alanında yapılan inceleme için
1,5 saat (11:00-12:30) ve şantiye binasında proje üzerinde yapılan inceleme için
yarım saat (12:30-13:00) kullanılabilmiştir.
Adalet Bakanlığının adı geçen kurum temsilcilerini bu inceleme için davet etmesi
genel anlamıyla olumlu bulunmuş olmakla birlikte; bu imkanın ancak inşaatın
tamamlanma aşamasında tanınmış olması, bakanlığın görüş alışverişi ve
işbirliği amacı taşımayıp sadece "tanıtım" düşüncesiyle hareket
ettiği izlenimini uyandırmış ve cezaevinin bu süre sınırı içerisinde
bütünlüklü bir incelemeye tabi tutulması mümkün olmadığından inisiyatifimiz
dışındaki bu durumun raporumuza etkisi olmuştur.
Yine; şantiye alanının girişinde jandarma tarafından yapılan bekletme ve kontrolde
takınılan genel tutum, bakanlığa ait servis aracının dahi kapsamlı aramaya
tutulması ve incelemede kullanılacak hiçbir teknik imkana izin verilmeyişi olumsuz
yönler olarak tespit edilmiştir.
I. GENEL BİLGİLER;
Sincan F tipi cezaevi; Yenikent Belediyesi Çoğlu Köyü mevkiinde olup her türlü
yerleşim alanından mutlak biçimde ayrılmış bir açık alanda kurulmuştur. Açık
alan sınırının batı yönü Çoğlu Köyü özel şahıs arazisi, kuzey yönü Adalet
Bakanlığı tarafından kamulaştırıldığı bildirilen geniş açık alan, Güney ve
Batı yönleri bir kısmı askeri alan olan açık arazi ile çevrilidir.
İnceleme sırasında Jandarma ve Adalet Bakanlığı lojmanları olduğu belirtilen ve
inşaatları cezaevi ile aynı düzeyde tamamlanmış bloklar ve ikinci F tipi inşaatına
ait olduğu belirtilen şantiye alanı gezilmemiştir.
Tüm inşaat alanı düşünüldüğünde burada iki adet F tipi cezaevi, kamuya ait
lojmanlar, Jandarma hizmet binaları ve geniş kamu arazisi yer alacağı
anlaşılmaktadır. Toplam açık alanı bilebilmek bu nedenle mümkün olmamakla birlikte
1 adet F tipi cezaevi için 18.000 m2 kapalı alan kullanıldığı bildirilmiştir.
Cezaevi projesinin 103 adet üç kişilik ve 63 adet tek kişilik kapatma ünitesine sahip
olduğu ve bunun yanı sıra çamaşırhane, kütüphane, sığınak, idari bölüm,
revir, çok amaçlı salonlar, mescit vb. bölümlerin bulunduğu söylenmiştir.
II. DEĞERLENDİRME;
1) Cezaevi her türlü yerleşim alanından dikkat çekecek kadar uzak,
ulaşımı zor ve geniş kamu arazisi içerisine kurulmuştur. Bu durumun cezaevi
kompleksini kamunun en dolaysız haber alma ve incelemesinden mutlak şekilde izole
ettiği açıktır. Yine; ilgili kişilerin (avukat, görüşçü) ulaşım ve irtibatı
açısından sorun olacağı ve muhtemel hak ihlallerinin tespit ve takibinin ciddi
biçimde zorlaşacağı değerlendirilmiştir.
2) Cezaevi koruma duvarının dışında ve bir Jandarma hizmet binasına
yakın inşa edilmiş tek katlı "bekleme yeri" 40-50 kişi kapasitelidir. Bu
bina ile cezaevi alanı arasında irtibat bulunmayıp ana nizamiye dışında giriş
bağlantısı kurulmamıştır.
Cezaevinin muhtemel kapasitesi (368 kişi) düşünüldüğünde; bekleme yeri kapasitesi
avukat ve aile görüşlerinin süre, sayı ve periyotla sınırlanacağı izlenimini
uyandırmaktadır. (Aile görüş kabinlerinin sayısı, yapısı ve görüşte iç hat
telefon bağlantısının kullanılacak olması da bu görüşü güçlendirmektedir)
Aksi takdirde ise geniş açık arazi içerisinde başkaca bir bekleme yeri
bulunmadığından aile ve avukatların bekleme süresince hava koşullarından (soğuk,
sıcak, yağış vs.) ve fiziki zorluklardan (ayakta bekleme) korunması mümkün
gözükmemektedir.
Her iki durumun da hukuksal ve sosyal açıdan ciddi biçimde eleştirilmeye ve muhakkak
değiştirilmeye muhtaç olduğu değerlendirilmiştir.
3) Dış koruma duvarında bir nizamiye kapısı bulunmakla beraber esas
kontrolün bina giriş kapısından girilen bölümde yapılacağı anlaşılmaktadır.
Yukarıda anlatılan bekleme odasında "x-ray" cihazı ve "el ayası
taraması" cihazı bulunacağı belirtilmesine ve giriş kapısında ayrı bir
"x-ray" cihazı ve boydan dilimli elektronik turnike kapı bulunduğu
görülmesine rağmen, giriş bölümünde yer alan "erkek arama odası" ve
"kadın arama odası" anlamdan yoksundur. Bu aynı zamanda ikinci kez elle arama
anlamına da gelmektedir.
Bakanlığın önemli teknoloji yatırımı yaptığını açıkladığı "Yüksek
Güvenlikli F tipi Cezaevi" girişine ayrıca birer elle arama odası
yerleştirmesinin en hafifinden teknoloji kullanımının verimli hale getirilmediğini
gösterdiği değerlendirilmiştir. Ancak elle aramanın bugüne kadarki uygulamada açık
olarak tespit edilmiş bulunan; hak ihlallerine varan psikolojik ve hukuksal veçhesi
düşünüldüğünde teknolojik yatırımın genel zihniyeti değiştirmediği endişesi
uyanmıştır.
4) Kapatma bölümlerine geçilmeden incelenen ve başta 90 m2 civarında
üç adet salon olmak üzere değişik boyutlarda doğal ışık ve havalandırması
bulunmayan mekan; "mescit", "depo", "çok amaçlı salon",
"çöp çıkışı", "sığınak" vs. şeklinde isimlendirilmiştir.
Cezaevi iç mimarisi yönünden tutuklu ve hükümlülerin kapatılacağı bölümlere
uzak ve isimlendirildikleri amaçlara elverişli görülmeyen bu bölümler hakkında
yapılan açıklama tatmin edici bulunmamıştır. (Çöp çıkışı olarak gösterilen
bölgenin mutfağa yakınlığı, havalandırma bulunmayışı ve boyutlarının
küçüklüğü ve değişik bölümlerde üç adet mescit bulunduğunun belirtilmesi bu
düşüncemizi güçlendirmiştir)
5) Grubumuzca bir adet 6 kişilik (6 bölmeli) ve 2 adet üç kişilik
(üç bölmeli) aile görüş kabini incelenmiştir. Doğal ışık alan 6 kişilik
kabinin aksine diğer iki adet üçer bölmeli kabinin dar, basık, doğal ışık almayan
bölümlere yapıldığı tespit edilmiştir. Bu örnekte ziyaretçi üzerinden de bir
kapı kapatılmaktadır.
30 kişilik aile görüş yeri bulunduğu bildirilmesine rağmen proje üzerinde
incelemede 24 kişilik bu amaçlı bölüm bulunabilmiştir. Bunların ne kadarının;
ikinci örnekte gördüğümüz amaca elverişsiz kapılar ile bölünmüş dar ve basık
türde olduğu bilgimiz dışındadır.
Yine grubumuzca 2 adet avukat görüş kabini incelenmiştir. Bu amaçlı 12 bölme
olduğu bildirilmiş olmasına rağmen proje üzerinde sadece 8 adeti bulunabilmiştir.
Avukat görüş kabinlerinin yaklaşık 1 m. yüksekliğinde her iki duvara bitişik bir
banko ile bölünmüş olması, ileride benzeri bilinen özel tip cezaevlerindeki gibi bu
bölüme çerçeve ve cam konabileceği izlenimini uyandırmıştır. Cezaevi kapasitesi
ve tutukevi olarak kullanım ihtimali düşünüldüğünde avukat görüş kabinleri
sayıca mutlak biçimde yetersiz bulunmaktadır.
6) İdari bina içerisinde; idari personel ile birlikte "Sosyal
Hizmet Uzmanı" ve "Psikolog" için odalar ayrıldığı görülmüştür.
Bu iki personelin revir bölümünde bulunan sağlık biriminden (hekim, diş hekimi,
revir sağlık personeli) ayrılarak idari bina içerisine yerleştirilmiş olması
bakanlığın bu mesleklere yaklaşımındaki ciddi bir yanılgıyı gösterdiği
değerlendirilmiştir.
Bu meslek gruplarının, idari personel içerisinde ve binasında istihdam edildikleri
sürece fonksiyonel bir varlık gösteremeyecekleri açıktır.
7) Kontrol Odası (Cezaevi Merkezi) yakınlarında bir "kantin"
bölümü gösterilmiş olmakla birlikte tutuklu ve hükümlülerin bu mekanı kullanması
imkan dışıdır. Böyle bir halde kantin kullanımı tamamen idarenin tasarrufu altında
ve infaz koruma personeli dolayımıyla mümkün olacaktır.
8) "Denetleme Koridoru" adı verilen geniş koridorlar
cezaevini yatay ve dikey olarak kesmektedir. Bu koridorlarda bulunan pencere ve mazgallar
aracılığıyla havalandırma ve kapatma alanları kontrol edilmektedir. Bu kontrolün;
bir ve üç kişilik izolasyon birimlerinde tutuluyor olmalarına rağmen tutuklu ve
hükümlülerin buradaki yaşamlarına sürekli gözetleme ve sınırları belirsiz bir
fiili müdahale imkanı taşıdığı tespit edilmiştir.
9) 3 Kişilik 103 kapatma birimi olduğu bildirilmiştir. Gerek
Yüklenici firmanın ve gerekse kontrol mühendisliğinin yazılı belgelerinde (metraj vs
gibi teknik evrakında) bu birimlerden 1 kişilik hücre ve 3 kişilik hücre şeklinde
bahsedildiği tespit edilmiştir.
Birer örnek istediğimiz bu evrakların iç belgeler olduğu belirtilerek talebimiz
reddedilmiştir.
Grubumuz; gezdiği kapatılma alanlarının büyüklüğü, mimari ve teknik şartları ve
cezaevinin genel mimari olanakları değerlendirildiğinde tek kişilik hücre ve üç
kişilik izolasyon ünitesi şeklinde adlandırılabileceğine karar vermiştir.
Üç kişilik izolasyon üniteleri ses ve ısı yalıtımlıdır. Kullanılan çok
miktarda yalıtım malzemesinin ısı izolasyonu yönünden avantaj sağlaması mümkün
olmakla birlikte ciddi bir ses izolasyonu yaratarak tecrit fonksiyonunu arttıracağı
değerlendirilmiştir.
Üç kişilik izolasyon ünitelerinin müstakil havalandırma alanlarının bulunduğu,
iki katlı oldukları ve gerek havalandırma alanının gerekse ikinci kat ve birinci kat
pencerelerinin görüş açısı olarak sadece duvara karşılık geldiği
görülmüştür. Bu durumun da üç kişilik izolasyonu ağırlaştırdığı
değerlendirilmiştir.
10) Projede 64 adet bulunduğu ve tadilat nedeniyle 59 adete düştüğü
belirtilen tek kişilik hücreler ise mutlak bir izolasyon yaratmaktadır. Bunlardan dört
türü incelenmiş ve basit tadilatlarla temel formun bu dört türe de
dönüştürülebileceği tespit edilmiştir.
- Havalandırması bulunmayan ve yaklaşık 2 metre 25 santim yükseklikte mazgal tipi
penceresi bulunan, doğal ışığı ve havayı çok düşük alan tip. (Müşahade
hücresi)
- Tek kişilik hücre ve tek kişilik havalandırma bulunan tip.
- İki tek kişilik hücrenin ortak havalandırmaya açıldığı tip.
- Üç tek kişilik hücrenin ortak havalandırmaya açıldığı tip.
Çoğunluğu üçüncü ve dördüncü tipte olduğu bildirilmekle birlikte tek kişilik
hücre türleri arasındaki standart farklılığı, bunların cezaevi içi uygulamalarda
bir cezalandırma aracı olarak infazı ağırlaştırmak maksadıyla kullanılabileceği
endişesi yaratmaktadır.
Müşahade olarak adlandırılabilecek tipte banyo ve tuvalet bulunmazken diğerlerinde de
banyo bulunduğunu söylemek mümkün değildir. Üç kişilik izolasyon ünitelerinin
aksine tek kişilik hücrelerde ancak tuvalet olarak kullanılabilecek büyüklükte ve
nitelikte bir mekan üzerine duş musluğu takılarak bunlar üst üste bindirilmiştir.
Bu kadar dar alanlarda bu uygulama aşırı nem artışına ve buna bağlı olarak
enfeksiyon riskinin yükselmesine neden olacaktır. Yine bu dar alanda çöp-tuvalet-banyo
fonksiyonlarının birleşmesinin hastalık üremesine elverişli bir ortam yaratacağı
tartışmasızdır.
Tek kişilik hücreler gerek çok yüksek havalandırma duvarları ve gerekse
metrekareleri nedeniyle doğal ışık almakla birlikte güneş almamaktadırlar. Yine dar
ve yüksek havalandırma "baca-koridor" etkisi yaratacağından temiz hava
sağlama imkanı da bulunmamaktadır. Bu durum yukarıda saydığımız olumsuz
koşulları ağırlaştıracaktır.
8 metrekare olarak belirtilen kullanım alanı yatak dolap ve masa konulduğunda hareketi
imkansız hale getirmektedir ve bu durumun iskelet-kas sisteminde ciddi sorunlara yol
açacağı değerlendirilmiştir.
Tek kişilik hücrelerin havalandırmaları tüm örneklerinde bir de "dış
kapı" (infaz koruma personeli kapısı) barındırmaktadır ve her koşulda bu
hücrelerde havalandırmaya çıkış cezaevi idaresinin inisiyatifinde olacaktır. Bu
durum ilgililerce de kabul edilmektedir.
11) Tüm kapatılma birimlerinin (tek kişilik hücreler ve üç kişilik
izolasyon üniteleri) Elektrik, su, ısıtma, merkezi yayın, sistemleri bağımsız
döşenmiştir ve dışarıdan kontrol edilmektedir. Teknik refakatçiler tarafından,
bunun, "sorunlu" bölmelere müdahale için bakanlık tarafından önerildiği
açıklanmıştır.
Isınma, aydınlanma ve su kullanma gibi en temel hakların dahi bu ölçüde merkezi
idarenin kontrolüne terk edilmesi ve hatta infaz koruma personelinin bireysel amaçlı
kötü kullanımına imkan tanınması kabul edilemez. Kontrol panelleri ve vanaların
yerleri bunun mümkün olduğunu göstermektedir.
Yine bağımsızlaştırılmış tesisat yüzünden böyle bir muameleye maruz kalan
bölmenin hangi süreyle ve biçimde bu şartlar altında tutulduğunun tespiti de
mümkün değildir.
12) İncelememiz esnasında Sincan F tipi cezaevinde tutuklu ve
hükümlülerin kullanımına uygun ortak yaşam alanı bulunmadığı tespit edilmiştir.
Bu kapsamda gösterilen;
- Açık futbol sahasının; tamamen cezaevi kapalı alanının
dışında, nizamiye kapısına ve dış duvara yakın bir yerde tahsis edildiği, değil
yüksek güvenlik iddiasında bulunan bir cezaevinde sıradan bir cezaevinde dahi tutuklu
ve hükümlülerin bu alana çıkarılmasının mümkün olmadığı tespit edilmiştir.
- Kütüphane adı verilen kapalı bölümün, kapatılma alanlarından
çok idari bölüme yakın ve cezaevinin ikinci katında bulunduğu ve idarenin
inisiyatifi dışında burayı kullanmanın mümkün olmadığı, bunun yanı sıra ortak
yaşam amacına elverişli bir mekan olmadığı değerlendirilmiştir.
- Ortak yemekhane bulunmadığı belirtilmiştir. İaşe bedelleri (kişi
başına 700 bin TL civarında) ve dışarıdan kuru gıda alınmayacağı
açıklamasıyla birlikte düşünüldüğünde bu durum tutuklu ve hükümlülerin
beslenmesinde tamamen idari tasarrufa bağlı çok ciddi sorunlar yaşanabileceğini
göstermektedir. Tutuklu ve hükümlülerin kantinden alış veriş yapabileceği
söyleniyor olmakla birlikte gerek ekonomik koşullar gerekse kantinin yukarıda
belirttiğimiz fiziki koşulları göz önünde bulundurulduğunda, bunun beslenme
sorununda bir çözüm olarak gösterilemeyeceği değerlendirilmiştir.
III. SONUÇ
Yapılan inceleme sonucunda;
1) Sincan F tipi kapalı cezaevinin tek kişilik hücrelerden ve üç kişilik
izolasyon ünitelerinden meydana geldiği; bu ünitelerin yüklenici firma yazışmaları
ve teknik evrakında dahi bir ve üç kişilik hücre olarak adlandırıldığı,
2) Özellikle tek kişilik hücrelerde standart bulunmadığı ve basit
tadilatlar yahut uygulama yoluyla buradaki infaz şartlarının çok daha fazla
ağırlaştırılabileceği,
3) Ortak yaşam alanı olarak öne sürülen kapalı ve açık
mekanların; proje bütünü ile ilgisiz ve amaca elverişsiz olduğu, tutuklu ve
hükümlülerin kullanımını amaçlayan tarzda inşa edilmedikleri ve esasen bu
cezaevinde ortak yaşam alanı bulunmadığı, Isınma, aydınlanma, su kullanımı,
havalandırma gibi en temel hakların dahi tamamen idarenin kontrolünde, hücre
düzeyinde kısıtlanabilir ve cezalandırma amaçlı kullanılabilir olduğu ve adı
geçen bağımsız tesisatın bu amaca yönelik olarak yapıldığının gizlenmediği
anlaşılmıştır.
İnceleme sonuçları değerlendirildiğinde,
Önemli fiziksel ve ruhsal sağlık sorunları ve temel hak ihlallerinin yaşanmasının
kaçınılmaz olduğu,
Ortak yaşama izin vermeyen, tek kişilik hücre ve üç kişilik grup izolasyonu
temelinde tamamlanmış olan Sincan F tipi Cezaevine tutuklu ve hükümlü sevkinin
yapılmaması ve devam etmekte olan inşaatların derhal durdurulması gerektiği sonucuna
varılmıştır. 29.7.2000
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ
GENEL MERKEZİ (İHD)
TUTUKLU AİLELERİ İLE
YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA
DERNEĞİ (TİYAD)
İNSAN HAKLARI VE
MAZLUMLAR İÇİN DAYANIŞMA
DERNEĞİ (MAZLUM-DER)